Tribün Deyimleri
VIII
Maç İddaa’ya Gitti
Yakın zamanın bir tribün saptamasıdır bu:
Maç iddaa’ya gitti.
Maç iddaa’ya gidecek
Oranlara bak, bu maç iddaa’ya kurban edilir.
- Şeklinde yorumlara rastlanır.
- Yaşananlar göstermiştir ki aslında taraftar yıllardır futbolun içindeyken, onunla yakın bir hayat sürerken edindiği izlenimler, tanık oldukları onun bu durumda pek de haksız olmadığını gösterir.
- Gazetelerden okuduklarımız, TV’lerden filan izlediklerimiz, duyduklarımız; Avrupa’da ve Türkiye’de yaşananlar böyle bir tribün kaygısını yaratmıştır.
- Zaten paranın köpeği olmuş futbol bir de bahislere, bahisçilere mi pazarlanıyor, aslında hiç de karanlık olmayan,
- hatta ziyadesiyle aydınlık mekânlarda?
- Ayrıca “sistem” denen o soyut organizasyona duyulan güvensizliğin bir göstergesidir de bu yorumlar.
- Çünkü birileri bir yerlerde anlaşılır “ideallerle(!)” örgütlenmiştir.
- Dernekler, federasyonlar, kulüpler, partiler, ama işte oralarda o örgütlü insanlar “gizli örgüte” evirilip “şahıslarına menfaat sağlama” gruplarına, çetelere dönüşmüşlerdir.
- Bir ülkede “dinin kutsallığı” içinde bile türlü dalavereler çevrilirken, tezgâhlar kurulurken,
- bir yerlerde enteresan insanlar, şirketler enteresan yollarla birkaç gecede dolar üzerinden milyoner edilirken bir futbol maçında küçük bir operasyon düzenlemek iş midir bre!
Sonuçta:
Burada her maç rahatlıkla iddaa’ya gidebilir
Bundan sonra, uzunca bir zaman, yenilgi gerekçelerinden biri de bu kaygı sayılmalı
Saha, hava, sakatlık, ceza sebepleri gibi…
______________________
IX
Bu Maçı Alacağız
Toplu bir ayindir söz konusu olan. “tek”ler gitmiş, kitle müdahil olmuştur. Tribünden gelen bireysel çıkışlar işlevsiz ve dolayısıyla anlamsızlaşmıştır.
- Son bir ayar gerekiyordur sahaya.
- Mesaj kendi futbolcusunadır, rakibedir, yöneticileredir, hakemleredir, futbolun tüm muhataplarınadır.
- Bu maçı alacağız…
- Tabi iş, tribünün bu hamlesine kadar gelmişse, takımın da o tribünü ateşleyen bir temposu mutlaka vardır.
- (Ama onca kötü gidişten sonra bıçak kemiğe dayanmışken maçın hemen başında yapılabilen bu hamle tribündeki yoğun beklentinin bir işareti olarak da değerlendirilmelidir.)
- Tribün, “kaybolduğuna” hükmettiği bir maç için asla bu “sloganvari” tezahüratı atmaz.
- 2. yarının ortalarında görünür daha çok,
- Çünkü kırılma anı o vakitlerdir maçın.
- Takım beraberliği yakalamıştır veya bastırırken talihsiz bir gol yemiştir,
- Hatta hakemin bir arızası yakmıştır takımı…
- Ki bu dakikalarda yüksel ihtimalle, maçın ve tribünlerin tadına doyulmaz.
- Maça asılmanın en agresif olmasa da “kararlı” bir yolu.
“Tek yol devrim!” der gibi bir şey; bu maçı alacağız, başka yolu yok!
________________
X
Vur Kır Parçala
Bir talimattır adeta,
Emir olarak da telakki edilebilir,
Ve bu emir önce takımadır,
- Zaten orası o an bir stadyum, spor etkinlikleri mekânı, açma germe yapalım, sağlıklı kalalım, iyi insan olalım, sosyalleşelim, birbirimizi sevelim platformu filan değildir,
- Düpedüz arenadır,
- Ölümüne dövüşen gladyatörler vardır orada,
- Ki biri ölecektir,
- Lakin bizim adam(lar) kaybeden olamayacaktır, en azından biz öyle istiyoruz, umuyoruz,
- Çünkü kaybetmeye şu noktada tahammülümüz yoktur;
- fenayız, fena yaparız,
- bu sebeptendir ki takım vurup kırıp parçalayarak bu maçı alacaktır.
- Kritik dönemlerin tezahüratıdır,
- En zalimlerindendir,
- Şiddeti tarif eder, yukarıda da işaret ettiğimiz gibi,
- Ya küme düşülecektir, ya da şampiyonluk gidecektir,
- Kazanamamak, o esnada hiç düşünmediğimiz, düşünmeyi bile istemeyeceğimiz bir hazin haldir.
- Maça bu tezahüratla da başlanabilir,
- Rakibin takındığı tavır bir tahrik unsuru meydana getirmiş olabilir bu tezahüratın arifesinde,
- Buna göre bir sonuç istenmektedir,
- Kan dökülecektir,
- Bu meyanda birilerinin canı yanacaktır.
Ama her tezahürat gibi bu da son düdükle unutulacaktır. Tribünlerin en soğuk bir zamanında, yani kimsesizlikte; konfetiler, karton şapkalar, çekirdek kırıntıları, izmaritlerle bir olup en hafif rüzgârda savrulup gidecektir kaybolmuş sesler sokağında.
“Çünkü…
Vur, kır…
Hay Allah, hanım dönüşte ekmek ve yoğurt istemişti.
Unutursam... var ya: ))”