Olmayan Diyaloglar
- Nasıl olur da
- demokrasiye
- ve özgürlüklere
- bu kadar değer veren bir ülkede,
- entelektüel ve gazeteciler
- parmaklıklar arkasında olabilir,
- anlamıyorum.
- Türkiye
- birinci sınıf demokrasi istiyorsa,
- Kopenhag kriterlerine ulaşacaksa
- bu standartlara erişmeli.
- Bunları ben demiyorum.
- Kim diyor?
- 3 Tahmin hakkın var.
- Egemen Bağış?
- Yok canım, daha neler!
- Bülent Arınç olabilir mi?
- Son hakkını kullan!
- Hüseyin Çelik’tir banko!
- Bilemedin.
- Başbakan, cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri, HSYK, CHP, BDP, Gazeteciler Cemiyeti, Odalar ve Borsalar, taraftar grupları, Bakkallar Birliği, muhalifler, ÖSYM, İETT, PTT…
- Amerika Birleşik Devletleri Türkiye Büyükelçisi Francis Ricciardone!
- Evet, Adanasporlu olan Amerikalı! Ne mutlu bize yahu!
- Sence gazetecilerin demir parmaklıklar arkasından kurtulabilmelerinin bir işareti olabilir mi bu?
- Olabilir. Zira işaret mühim bir yerden gelmiş.
- Değil mi! Sağlam laf etmiş ama: “demokrasiye ve özgürlüklere bu kadar değer veren bir ülke” demiş bize.
- Laf sokmuş olabilir mi kuzen?
- Bunlardan her şey beklenir, fakat büyük abiden bir yol göstermedir diye düşünüyorum ben.
- Hımm. Bekleyip görelim o zaman. Peki o Kopenhag Kriterleri ne kuzen?
- Bilmem ki. Ama iyi bir şey benziyor. Okur öğreniriz.
- Bu arada Rize maçını nasıl alırız yazısı olmayacak mı yahu?
- Valla totem motem bitti gitti. Mahir abi yazmazsa ben yazacağım. Bu da yeni totem: ))
- Vira o zaman kuzen.