“78 milyon biz kardeşlik bağıyla kenetlenmiş bir Türkiye’yi kurmak zorundayız.” demiş kendisi.
İyi bir zorundalık.
Ama bence bu, farkındalığı olmayan bir zorundalık.
Böyle bir şeyi hakikaten istiyorsa, lütfederek;
Bir: Önce biraz susmalı, her lafa girmemeli, her topa hamle yapmamalı.
İki: Anayasanın kendisini ikame ettiği yerde durmalı, haddini asıl o aşmamalı.
Üç: Mezhepçilik yapmamalı. Dolayısıyla bölgede mezhepçiliğe dayalı bir savaşı körüklememeli veya bu savaşın olmaması için elinden geleni yapmalı, kendince hükmettiklerini bu manada kontrol etmeli.
Dört: Yoksulu gözeten bir yerde durmalı.
Beş: İhtirasını memleket meselelerinin ve menfaatlerinin önüne çıkarmamalı.
Altı: Erken seçim diyerek gündemi meşgul etmemeli.
Yedi: Millete ayar vermekten vazgeçmeli.
Sekiz: O kardeşlik bağı lafına önce kendisi inanmalı.
Dokuz: Kimsenin hayatına, inancına, tarzına karışmamalı.
On: Sabrın sınırı var, derken neyi kastettiğini tam olarak izah etmeli.
On bir: Orası da topçu kışlası filan olmamalı.
Evet on biri bulduk, takım artık sahaya çıkabilir, seyri makbul, huzurlu, güzel bir maç olabilir. Haddizatında amacımız spor yapmak.