Tribün Deyimlerimize dönelim bakalım.
Arada bir hatırlamanın hem belleğe, hem hislere belli bir faydası var, der Marlon Cahit Uzungece. Hatırlayalım…
Bu günlerdeki o avuntu dolu iddiamıza da bir gönderme olur:
İyi Oynadık Ama kazanamadık
Kaybedenin afyonudur, “iyi oynadık; ama kazanamadık.”
- Buna avunma mı deseydik?
- Adı ne olursa olsun
- hem takım hem taraftar
- bu sözle bir teselli bulur.
- İyi bir şeydir bu,
- takıma olan inancı devam ettirir.
- Bir direnme duvarı oluşturur,
- geçici bir siper de sayılır.
- Bizi bir sonraki haftaya taşır.
- En elzem ilaçtır.
- Bu sözün içeriği belli bir kalıptır.
- Dünyanın her yerinde kullanılır,
- evrensel bir şeydir yani.
- Ana fikir de hazırdır böylece.
- Bu kıssadan herkes
- payına düşen mutluluğu alır.
- İyi oynuyorsak
- kazanmamız an meselesidir.
Bu söz sadece tribünlerin terimi değildir yorumlanacağı üzere; teknik direktörler, yöneticiler, futbolcular da bunu sezon boyunca yedekler.
Sanki bir “açıl susam açıl”dır.
Umuda ve sürprizlere dairdir.