Tribün Deyimleri
VI
Penaltımız Verilmedi
- Biraz daha küçük yaşlarda kullanılan bir yenilgi gerekçesidir
- (en azından benim için böyleydi).
- Eve öfkeli, kederli dönüşün makul bir izahı olmalıydı söz konusu hazin yenilgiden sonra.
- Hani yenildik ama…
- Sokağa girince kızdıracak “ötekiler”.
- Birileri takılacak.
- “Yahu biz aslında iyi oynadık.
- Ne yaparsın ki düdük hakemin elinde.
- Bazı şeyleri aşamıyorsun,
- sen istediğin kadar mücadele et.” falan filan...
- Biz aslında tam da o anda “vaziyeti idare etmeye” çalışıyoruzdur.
- Nasıl diyeceksin,
- herifler bizi eze eze yendi.
- Kötüydük.
- Mecalimiz yoktu.
- İki pas yapamadık…
- “Bu haftayı nasıl kurtarabiliriz?” derdindeyizdir.
- Evet, bir zalim hep vardır.
- Kader zaten gülmez bize.
- Federasyon şöyledir,
- hakemler de böyledir;
- ki penaltımız verilmemiştir.
- Her taraftarın gerektiğinde başvurduğu bir bahane,
- bir teselli limanı olduğundan bu savunmalı suçlama anlayışla karşılanır
- ötekilerce de.
- O haftanın salvoları da böylece atlatılacaktır.
- Yani; penaltılarımız verilsin,
- takım galip gelsin
- ve böyle bahanelerimiz olmasın.
- Bu da yazımızın ana düşüncesi olsun: ))
____________________
Tribün Deyimleri
VII
O Golü Babam Bile Kaçırmazdı
- Bu tip isyanlarda “baba” kelimesi yerine
- futbolla pek alakası olmayan bir başka aile efradı,
- hısım akraba,
- konu komşu,
- mahalleden biri,
- okuldan mıymıntı bir tip,
- işyerinin en hımbılı da getirebilir pek ala.
- Yaratılmak istenen dramatik doruğun
- veya çevrenin ilgisini çekebilecek mizahi bir unsurun doğaçlamasına göre birileri olabilir “baba” kelimesinin yerinde:
- O golü ebem bile kaçırmazdı.
- O golü rahmetli dayım bile atardı mezardan çıkıp.
- O golü bizim Kerim bile atardı.
- O golü…
- Haddizatında futbol tribünden göründüğü gibi değildir.
- Saha koşulları vardır
- Havanın durumu vardır
- Rakip vardır yahu
- Sahada börtü böcek vardır
- Topun sekmesi,
- kayması,
- oynaması vardır
- Bir futbolcunun, uygun görünen şartlarda bile
- golü kaçırmasının bir kamyon somut, fiziki,
- nesnel, psikolojik gerekçesi mutlaka vardır.
- Şimdi burada şeytanının avukatlığını filan yapmıyorum.
- Lakin, hiç kimse keyfinden gol kaçırmaz her halde, diyorum.
- O “kitlesel haz anı”ndan kim kendini mahrum bırakmak ister,
- tam da o anın “esas adam”ıyken…
- Sonuçta o golü ben de kaçırırım,
- sen de kaçırırsın.
- Hele Kerim Efendi o topa hamle bile yapamaz;
- zira kilosu müsait değil.